Redstone Solicitors'dan Avukat Yaşar Doğan, AVRUPA AJANSI AVA'YA son durumu şöyle açıkladı: Avukat Yaşar Doğan: "Ankara Anlaşması’yla ilgili yapılan yeni düzenlemelere dair hazırladığımız videoya [https://youtu.be/T9yrSoWEf2Q] ek olarak, konunun daha net anlaşılabilmesi için şu yazılı bilgileri de paylaşalım. Konunun anlaşılabilmesi için oldukça detaylı yazdığımızdan çok uzun bir yazı oldu. Umarız vakit ayırıp okuyanlarınız olur. Yalnız, buna geçmeden önce, şunu ifade etmek isteriz. Biz de, başvurusunu yapmış olan insanların başvuruları daha esnek olan mevcut kurallar çerçevesinde karara bağlansın isteriz. İnsanlar hayal kırıklığına uğramasınlar isteriz. Amacımız; moral bozmak, insanların başvurularını engellemek vs değil. Aksine, risklerin farkında olarak doğru kararları alıp, doğru planlama yapmalarını sağlamak" Bu paylaştığımız bilgilerin firma olarak bize hiçbir yararı yok ve bir karşılık beklentisi içinde de değiliz. Sadece, riskleri bilin ve evinizi, arabanızı, tüm varınızı bu yola yatırmadan önce risklerin farkında olarak karar verin. Yoksa, herkes kararında özgürdür ve kimseyi negatif olarak etkilemek niyetinde değiliz. Ayrıca, lütfen bizim yorumlarımızı dikkate almama özgürlüğünüzü kullanmaktan da çekinmeyin. Biz zaten firma olarak 07.09.2020’den bu yana (o tarih öncesinde kabul ettiklerimiz hariç) yeni dosya almadık bu konuyla ilgili. Dolayısıyla, hiçbir menfaatimiz veya saklı gündemimiz yok. Şimdi, gelelim asıl konumuza…"
Neden başından beri, başvuru tarihi değil de, karar tarihinde yürürlükte olan kuralların uygulanacağını savunuyoruz? Çünkü buna dair emsal kararların hükmü bu yönde. İlgili kararlara göre; Göçmenlik Kuralları’nda bir değişiklik yapılması durumunda, ilgili düzenleme bir geçiş dönemi maddesi içermediği takdirde, derhal yürürlüğe girer ve sadece gelecekte yapılacak başvuruları değil, halihazırda teslim edilmiş ve ancak karara bağlanmamış başvuruları da kapsar. Bu bağlamda, başvuru tarihinde değil, karar tarihinde yürürlükte olan kurallar uygulanır. Hep kaynak soruluyor; verelim. Kaynaklardan biri, Odelola v Secretary of State for the Home Department [2009] UKHL 25 (https://www.bailii.org/uk/cases/UKHL/2009/25.html). Özellikle, 38 ve 39. paragrafları okumanız yeterli. Bu bir tahmin veya yorum değil; yerleşmiş bir hukuk prensibi. Bizim kişisel kanaatimize göre de adil, mantıklı ve makul bir durum değil. Ama, burada konumuz kural ne olmalı değil; kuralın ne olduğu.
Pekiyi, yeni düzenleme dökümanında bir geçiş dönemi maddesi yok mu? Ankara Anlaşması altında ilk vize başvurularıyla ilgili bir geçiş dönemi düzenlemesi olmadığı kanaatindeyiz. Birçok kimse bu konuda bizimle aynı fikri paylaşmıyor. Çoğunluk görüşü bir geçiş dönemi maddesinin olduğu yönünde. Bu düzenleme dökümanı yayınlanmadan önce de, bir geçiş dönemi düzenlemesi olmasına gerek olmaksızın 31 Aralık 2020’den önce başvuracakların, karar sonraya kalsa dahi başvurularının Ankara Anlaşması altında karara bağlanacakları görüşü hakimdi. Herneyse… Konumuza devam edelim. Düzenleme dökümanının 3. sayfasında şunlar yazılı:
“The following changes shall take effect at 11pm on 31 December 2020: Introduction (Provision for Irish citizens) Appendix FM Appendix FM-SE Appendix AR (EU) Appendix ECAA Extension of Stay Appendix ECAA Settlement. In relation to the changes above which take effect at 11pm on 31 December 2020, if an application for entry clearance, leave to enter or leave to remain has been made before 11pm on 31 December 2020, the application will be decided in accordance with the Immigration Rules in force on 30 December 2020”.
Türkçesi şu: 31 Aralık 2020 saat 11:00’de yürürlüğe girecek olan yukarıdaki değişikliklere istinaden bu tarih ve saatten önce bir vize veya oturum müsaadesi başvurusu yapılırsa, 30 Aralık 2020 tarihinde yürürlükte olan Göçmenlik Kuralları’na göre karara bağlanacak. Videoda da bahsettiğim gibi, bunu iyimser yorumlayanlar olacaktı ve nitekim oldu da. Burada gözden kaçırılan, yapılan değişiklerin ne olduğu. Ankara Anlaşması’nın işleyişini de ayrıca göz önünde tutmak gerekir. Ankara Anlaşması kendi içinde iş kurma ve oturum müsaadesi sağlayan bir anlaşma değil. Sadece, Türkiye vatandaşları için 1973’te geçerli olan Göçmenlik Kuralları’nın uygulanmasını sağlayan bir madde içeren bir anlaşma. Dolayısıyla, 31 Aralık 2020 gecesi, Ankara Anlaşması’nın etkisi ortadan kalkacak ve Göçmenlik Kuralları’yla ilgili 1973’ten 2020’ye geleceğiz. Bu değişiklik otomatik olarak olacak ve yukarıda getirilen yeni düzenlemeler eliyle olmayacak. Başka bir deyişle, yukarıda isimleri geçen “Appendix ECAA” ve “Appendix ECAA Settlement” mevcutta var olan ve Ankara Anlaşması ilk vize başvurularını regüle eden bir kural veya yasayı değiştirmiyor ve yerini almıyorlar. O nedenle, “bunlardan önce var olan kurallar geçerli” olacak diyebileceğimiz kurallar maalesef yok.
“Appendix ECAA Extension of Stay” ve “Appendix ECAA Settlement”, 1 Ocak 2021’den önce Ankara Anlaşması altında ilk vizelerini almış olan insanların (ve bu kimselerin eş ve çocuklarının) haklarının devamlılığını sağlamak amacıyla getirilen yeni kurallar. Dolayısıyla, öncesinde geçerli olacak olan kurallar yine uzatma ve kalıcı oturum haklarıyla ilgili kurallar olabilir ancak. Bu yeni düzenlemeler ilk vize bağlamında, sadece eş ve çocukların başvurularını ele alıyorlar. Daha kolay anlaşılması için, şöyle de anlatmaya çalışalım. Yukarıda adı geçen kurallar arasında “Appendix ECAA Entry Clearance” veya “Appendix ECAA Initial Leave to Remain” diye bir kural olsaydı ve bunların getirdikleri değişiklikler 31 Aralık 2020’de yürürlüğe girecek denseydi, o durumda, ilk vize başvurularını yapacakların başvurularının 30 Aralık’ta geçerli olan kurallar çerçevesinde değerlendirileceklerini düşünebilirdik. Appendix ECAA Extension of Stay Avukat Yaşar Doğan: 1Benzer bir şekilde (ki bu konuyu maalesef videoda eksik bırakmışız), yine kesin konuşamamakla beraber, eş ve çocukların durumlarıyla ilgili bir geçiş dönemi düzenlemesi olduğunu söylemek mümkün. Yeni düzenlemedeki “Appendix ECAA Extension of Stay” kuralları, eş ve çocukların durumlarına (şu anda var olan kuralları değiştirerek) yeniden düzenleme getirdiğinden; bu değişiklikler 31 Aralık 2020’de yürürlüğe gireceklerinden ve bu tarih öncesinde yapılacak olan başvuruların 31 Aralık 2020’de yürürlükte olan kurallar doğrultusunda karara bağlanacakları ifade edildiğinden, eş ve çocuk vizelerinde bir geçiş dönemi düzenlemesi olduğunu söylemek mümkün. Bu durumda; kesin olmamakla beraber, 31 Aralık 2020’den önce yapılacak olan Ankara Anlaşması eş vizesi başvuruları yüksek olasılıkla şu anki kurallar çerçevesinde değerlendirilecekler gibi görünüyor.1 Daha kesin bir bilgi yok mu? Avukat Yaşar Doğan: 1Şimdi bir de bu düzenlemenin Açıklama Metnine bakalım. Paragraph 13.5 şöyle diyor:
“Where a Turkish business person has extant ECAA leave prior to 1 January 2021, they will be able to apply for an extension of such leave on broadly the same terms as now. Successful applicants will then be able to continue to run their business(es) in the UK. Equally, Turkish workers who have extant ECAA leave before 1 January 2021 will continue to be able to apply for leave on the same basis as now, enabling them to continue to work in the UK. Therefore, for this cohort, there will be no disruption to businesses. Only those without extant ECAA leave at the end of the transition period will not be able to establish a business in the UK and must instead apply under the relevant category of the new Points-Based Immigration System”.1 Avukat Yaşar Doğan: :
Türkçesi: 1 Ocak 2021’den önce geçerli bir ECAA vizesi olan bir Türk iş insanı ve işçisi büyük ölçekte şu anda geçerli olan koşullar üzerinde vizesini uzatmak için başvurabilecek. Sadece, geçiş dönemi sonunda (ki burada Brexit’in geçiş dönemi sonu -yani 31.12.2020- kastediliyor) geçerli bir ECAA vizesi olmayanlar İngiltere’de iş kuramayacaklar ve bunun yerine yeni Puan Tabanlı Sistem’in ilgili bir kategorisi altında başvurularını yapmaları gerekecek. Bunun, bizim yaptığımız yorumu güçlendirdiğini düşünüyoruz. Sonuç ve Muhtemel Çözümler Redstone Solicitors'dan Avukat Yaşar Doğan, AVRUPA AJANSI AVA'YA açıklamasını şöyle son erdirdi: "Umarız ki bu konuda yanılırız ve birçok insan hayal kırıklığına uğramaz. Ancak, başımızı kuma gömüp hiç risk yokmuş gibi davranmanın da kimseye bir yararı olmadığı görüşündeyiz. Umarız ki, başvurularını yapan herkes için en iyisi ve hayırlısı olsun. Burada, en iyimser yorumla dahi, bir belirsizlik var. Biz yanılıyorsak dahi, durumun yoruma açık olması kendi içinde bir risk teşkil ediyor. O nedenle, Home Office’le iletişime geçilerek durumun netleştirilmesi ve hatta bizim yorumumuzun uygulanacağı ortaya çıkarsa, Home Office’le bu konuda müzakereler yapılarak, 31 Aralık 2020’den önce başvurularını yapmış olan vatandaşlarımızın başvurularının kati suretle şu an geçerli olan Ankara Anlaşması kuralları altında değerlendirilmesinin sağlanmaya çalışılması gerekir. Haftalar öncesinden Home Office'e yazarak konuya açıklık getirmelerini istemiştik ve buna cevap alabilirsek, tekrar buradan paylaşacağız. Ayrıca, bu konuda, The Immigration Law Practitioners’ Association (ILPA) aracılığıyla bir çalışma başlatılabilir, örneğin. Bu açıklamayı şöyle bitirmek isteriz.
Bazen duymak istediklerimizle gerçekler farklı olabilir. Birçok insan Ankara Anlaşması başvurularını hayatlarının odağına oturtmuş durumda. Bazı insanlar, hayatının son şansı olarak görüyorlar. Hal böyle olunca, duyulmak istenenin aksine bir duyuru yapıldığında kızgınlık ve kötü niyet arayışıyla karşılanıyor maalesef. Biz de insanlar mağdur olmasınlar istiyoruz. Biz de kurallar son gün başvuru yapan insanlara dahi uygulansın istiyoruz. Ancak, durumun ne olmasını arzuladığımızı değil, hukuken durumun ne olduğunu size aktarıp risk alacaksanız dahi, bilgi sahibi olarak karar vermeniz konusunda size destek olmaya çalışıyoruz. Avukatlar da insandır ve bizim de duygularımız var. Haksız yere ağır eleştirilere maruz kalmak bizi kırıyor ve incitiyor. Elbette, eleştirin. Elbette, birden fazla görüşe başvurun. Hatta, katılmayın bize. Karşı görüşünüz olsun veya söylediklerimizi tamamen gözardı edin. Ama, eleştirilerinizi yaparken vicdan terazisinde tartın lütfen. Toplumsal olarak birbirimize güvensizliğimiz, haksız ithamlarımız, kutuplaşmalarımız ve kötü niyet arayışlarımız değil midir bizim için Ankara Anlaşması başvurusu gibi bir mevzuyu bir ölüm-kalım meselesine çeviren?"
Saygılarımızla,
Avukat Yaşar Doğan Redstone Solicitors Redstone Solicitors
Adres: Unit 4, 290-296 Mare St, Hackney, London E8 1HE Telefon: 020 3940 5959 Randevular: redstonesolicitors.co.uk